Otizm Nedir?
Otizm, erken çocukluk döneminde ortaya çıkan, birçok ortamda sosyal ilişki ve iletişimde sorunlar, tekrarlayıcı hareketler ve ilgi alanında kısıtlılık gösteren bir gelişimsel bozukluktur.
Otizm spektrum bozukluklarındaki (OSB) en temel sorun sosyal iletişim problemidir.
Erken Tanının Önemi Nedir?
Erken tanı alan bir çocuğun konusunda uzman bir kurumdan alacağı özel eğitim çok daha hızlı sonuçlar verecektir. Artık ailelerin de bilinçlenmesi ile aileler çocuklarındaki farklılıkları çok daha erken fark edebiliyor ve uzmanlara başvuruyor. Bu çok önemli! Yaşı ilerleyen çocuklara gerekli müdahale yapılmadığında ise yapabilecekleriniz kısıtlı kalıyor.
Otizm belirtilerinin güvenilir bir şekilde değerlendirilebileceği yaş 16-18 ay olarak kabul edilebilir. Daha erken dönemde belirtilerin bazıları ortaya çıkmayabilir veya erken dönemde görülen bazı belirtiler kaybolabilir. Otizmin ağırlığını sosyal ilişkilerdeki bozukluğun, tekrarlayıcı hareketlerin ve kısıtlı ilgi alanlarının bireyin hayatını etkileme derecesi belirler.
Aynı zamanda bilinen bazı yanlışlara açıklık da getirmek gerekiyor. 31 ayını doldurmamış ufak çocuklarda otizm tanısı yerine, otizme yönelik risk durumundan söz etmek daha sağlıklı olacaktır. Belirgin risk altında olduğu düşünülen küçük bebeklere belirtilerin tam olarak yerleşmesi beklenmeden mutlaka uygun tedavi yaklaşımları başlanmalıdır.
Otizm Tanısı Kim Tarafından Koyulabilir?
Otizmin tanısı konusunda uzman bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı tarafından koyulmalıdır. Tabii Pediatristler ve çocuk nörologları tarafından da tanı koyulabilir fakat tanı mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatristine de doğrulatılmalıdır.
Otizmin Tedavisi Nedir?
Otizmin şu anda bilinen tek tedavisi Özel Eğitimdir. Herhangi bir ilaç vs ile tedavi edilebilecek bir bozukluk değildir. İlaçlar ileri dönemde otizme eşlik eden hiperaktivite, kendine zarar verme, şiddet, dikkat eksikliği gibi durumlar söz konusu olur ise kullanılmaktadır.
Aileler Çocuklarındaki Farklılıkları Nasıl Anlayabilirler?
Anne ve babaların bebeklerindeki sosyal iletişim problemini fark etmesini sağlayacak pek çok fırsatları var. Bu fırsatlar çok erken dönemde başlıyor.
Otizm belirtileri çocuğun yaşına ve gelişimsel düzeyine göre farklılıklar gösterir.
- En temel sorun sosyal iletişim problemidir. Anne ve babaların bebeklerindeki sosyal iletişim problemini fark etmesini sağlayacak pek çok fırsatları var. Bu fırsatlar çok erken dönemde başlıyor.
- Çocuklarda ilk gelişen sosyal beceri gülümseme. Gülümsemenin tam olarak normal sayılması için, anne veya baba gülümsediği zaman bebeğin ona gülümseyerek yanıt vermesi gereklidir. Eğer anne babanın çocuğu gülümsetmek için mutlaka dokunması, gıdıklaması veya fiziksel aktivite düşündüren bir ifade kullanması gerekiyorsa, bu durum şüphe uyandırmalıdır.
- Bunu daha sonra anneyi izleme, ortak dikkat kurmak için parmakla işaret etme, sesler çıkarma gibi davranışlar da izliyor. Ortak dikkat, sosyal ilişkilerin gelişmesi için çok önemlidir. Ortak dikkat, kendiliğinden gelişen, bebeğin bir nesneyi veya olayı diğer bir insanla paylaşmak istediğini ve bundan zevk aldığını gösteren, o kişi ile arasındaki karşılıklı göz teması ve bakışmadır. Bebeklerin ortak dikkat ile ilgili ilk gelişen davranışları yukarıda belirtilen sosyal gülümsemedir. 8 ay civarında bebekler anne/babalarının işaret ettiği yöne doğru bakmaya başlarlar. Daha sonra, işaret etmeye gerek kalmadan, sadece anne/babanın baş ve göz hareketlerini takip edebilirler. Bu davranışın tam olarak gelişmiş olduğunu kabul etmek için bebeğin bakış veya işaret yönünü takip etmesi ve daha sonra tekrar anne/baba ile göz teması kurması gerekir.
- Takip etmeyi işaret etme izler. Bebeğin işaret etmesi ilk olarak talep ettiği nesneleri elde etmek içindir. Bu davranış 12-14 ay arasında ortaya çıkar. İşaret etmenin tam olarak normal olması için, işaret parmağının kullanılması, bebek ile anne/baba arasında karşılıklı göz teması olması ve ses çıkarma gibi diğer davranışlar ile bir arada kullanılması gerekir.
- Talep etme amacıyla işaret etmenin ardından ilgi çekici şeyleri paylaşmak amacıyla işaret etme gelir. 14-16 aylar arasında ortaya çıkan bu davranışın amacı sadece anne/baba veya diğer insanların dikkatinin bebeğin ilgisini çeken bir şeye yönlendirmektir. Bu davranışın ortaya çıkması ile birlikte dil gelişimi de hızlanır.
- Anne ve babaların bebekleriyle sık oynadıkları oyunlar da birçok ipucu sağlamaktadır. Bu sosyal oyunlardan bir tanesi Ceee oyunu. Bu oyunda, otizm açısından dikkat edilecek noktaları şöyle özetleyebiliriz: Öncelikle oyuna gerçek bir neşe ile katılmak gerekir. Örtü çocukla anne arasında tutulup çocuğun ismi söylendikten sonra örtü indirilir ve çocuğun hoşuna giden bir davranış yapılır. Daha sonra, örtü çocuk ile anne arasında iken anne bekler. Oyunun kritik kısmı buradadır. Sağlıklı bir çocuktan beklenen, çocuğun oyunu devam ettirmek için çaba göstermesidir. Bunun için çocuk size bakabilir, sesler çıkarabilir, örtüyü indirebilir. Oyun sırasında çocuğun gerçekten eğlenmesi, eğlendiğini anne ve babaya belli etmesi, oyunun devamı için çaba göstermesi, bütün bunları yaparken de göz teması, yüz ifadesi, ses çıkarma gibi davranışları bir arada kullanması beklenir. Ceee oyunundan her çocuk hoşlanmayabilir. Benzer oyunlar arasında gıdıklama (geldi böcü, vs), zıplatma gibi oyunlar da yer alır. Bu oyunlar sırasında da dikkat edilecek esas nokta çocuğun katılımı, sadece hareketten değil oyunu anne/baba ile oynamaktan da zevk alması, oyunu devam ettirmek için çaba göstermesi ve uygun şekilde talep etmesidir.
- Diğer oyunlar sırasında da çeşitli faydalı gözlemler yapılabilir. Tipik gelişim gösteren çocuklar, anne/babalarının dikkatini çekmek için çok uğraşırlar. Hatta birçok aile çocuğunun yalnız başına oynayamamasından şikayet eder. Otizmi olan çocuklar ise genelde yalnız oynamayı tercih ederler ve anne/baba çocukla oynamak için çok uğraşmak zorunda kalabilir. Oyuncak seçimleri de önemli bilgiler sağlar. 2 yaşındaki bebekler oyuncaklarla hem işlevsel (yani oyuncak çatal ile yemek yer gibi yapma) hem de sembolik (örneğin oyuncak bebeğe oyuncak çatal ile yemek yedirme) oyunlar oynayabilirler.
- Sağlıklı gelişen çocuklar, herhangi bir cismi, yaratıcı bir şekilde oyuna sokabilirler ve oyun sırasında nesnelerin işlevi devamlı değişebilir. Yani, bir oyuncak araba bir insan gibi konuşturulabilir, biraz sonra uçabilir, daha sonra da oyuncak ayının yemeği olabilir!
- Otizmi olan bebek ve çocuklar ise oyuncakları sıralama, dizme, fırlatma, devamlı aynı oyuncaklarla esnek olmayan bir şekilde oynama gibi davranışları çok daha sık gösterirler. Çocuğun yaşı büyüdükçe sosyal ilişki sorunları boyut değiştirir. Daha büyük yaşlarda oyuna katılamama, tek başına kalma, konuşulanları tekrarlama, basmakalıp konuşma, kısıtlı ilgi alanları ön plana çıkar. Ergenlikte davranış sorunları ve duygusal sorunlar artabilir.
Ailelere Tavsiyeler
Ailelerin, temel davranış yönetimi ve oyun oynama, sosyal ilişki geliştirme konularında temel bilgilere sahip olmaları gerekmektedir. Eğitimden ne kadar faydalanırlarsa faydalansınlar, ailelerin kendilerinin de belli yöntemleri kullanabilmesi gereklidir. Eğitim çok önemlidir fakat evde devamı gereklidir. Çocukların en çok vakit geçirdiği yer olan evlerinde, çocuğun gelişimine yönelik bir ortam hazırlanmalıdır.
Özellikle 2 yaşından küçük bütün çocukları TV, telefon, tablet gibi ekranlardan uzak tutmalıdırlar. Yeterli zaman harcanmayan ve ilgi gösterilmeyen, bütün gün televizyon başında oturan çocuklarda, genetik yatkınlık olduğu zaman, otizm belirtileri ortaya çıkabilmekte veya ağırlaşabilmektedir.
Aileler kendi kendilerini damgalayarak sosyal ortamlardan uzak kalmamalıdır. Çocuklarının eğitim, sağlık, çalışma ve bakım hakları için mücadele etmeleri ve istekte bulunmaları önemlidir. Ümitsizliğe kapılıp bilimsel desteğe sahip olmayan sözde tedavilere yönlenmek aileye ve çocuğa hem zaman ve kaynak kaybettirmekte, hem de zararlı sonuçlara yol açabilmektedir.
Prof. Dr. Özgür Öner
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi, Psikoterapist
Bunlar da İlginizi Çekebilir